Sosyal Medya

Ekonomi

BIS, son raporunda düzensiz küresel toparlanmaya dikkat çekti

Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) Salı günkü yıllık raporunda, COVID-19 krizinden düzensiz bir küresel toparlanmanın mali ve parasal uyaranın yeniden kalibresini…

BIS, son raporunda düzensiz küresel toparlanmaya dikkat çekti

Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) Salı günkü yıllık raporunda, COVID-19 krizinden düzensiz bir küresel toparlanmanın mali ve parasal uyaranın yeniden kalibresini politika yapıcılar için “göz korkutucu” bir zorluk haline getireceği belirtildi.

BIS Genel Müdürü Carstens, raporun sunum toplantısında dünyanın salgından kaynaklanan ekonomik yıkımdan beklenenden daha hızlı toparlandığını ama salgından çıkış için belirsizliğin devam ettiğini söyledi. Carstens, BIS olarak enflasyonun geçici olacağını düşündüklerini vurgularken, artan enflasyon ile beraber gelişmekte olan ülkelerin para politikalarında düzeltme yapmaları gerekebileceğini ekledi.  Carstens, bunu yapmayan ülkelerin sermaye çıkışı ya da kurda değer kaybı riskiyle karşı karşıya kalabileceklerini hatırlattı.

BIS ekonomi ve parasal bölüm başkanı Claudio Borgio fiyatlardaki son artışın geçici olduğunu söyledi. Enflasyon verilerinin son aylarda hem ABD hem de Avrupa’da beklentileri aşması ve para politikası yapıcılarını teşviklerin devamı hakkında ikiye ayırmış durumda.

Bazı Avrupalı yetkililer, bölgenin pandemi kaynaklı teşvik programının artan fiyatlar karşısında yeniden ölçeklendirilmesi gerektiğine inanırken, bazıları da enflasyonun geçici olacağını ve bu nedenle para politikasının gevşek kalması gerektiğini savunuyor. Enflasyon zor bir ekonomik gösterge: çok yüksekse, tüketicilerin satın alma gücünü siler; çok düşükse, ekonomik büyümeyi azaltabilir.

Borgio, “Asıl sorun, enflasyonun rahatsız edici derecede uzun süre daha yüksek, rahatsız edici derecede yüksek olduğunu kanıtlaması olur” dedi. Ancak, merkez bankaları arasındaki koordinasyonu artırmayı amaçlayan BIS’in enflasyondaki artışın “geçici” olmasını beklediğini de vurguladı.

BIS Genel Müdürü, merkez bankalarının ellerindeki büyük miktardaki devlet tahvili pozisyonlarının kamuyu kısa vadeli faiz artışlarına karşı daha hassas hale getirdiğini eklerken, faiz artışı halinde finansal istikrar riskine dikkat çekti.

“Yüksek sürdürülebilir büyüme politika normalleşmesini önemli derecede kolaylaştırabilir. Daha fazla büyüme vergi gelirlerini artırır, ekonominin büyüklüğüne oranla borç miktarını düşürür ve verilen desteklerin maliyetini düşürür” diyen Carstens, pozitif reel faizlerle beraber iyi işleyen bir ekonominin sermayenin daha verimli dağılmasına yardımcı olacağını söyledi.

Yüksek enflasyon gelir adaletini bozuyor

BIS yıllık ekonomi raporunda yükselen enflasyonun gelir adaletsizliğine etkisini inceledi. Bankaya göre yıllık % 20’lik enflasyon ortamında, çalışanların maaşı yıl başında enflasyon oranında artırılsa dahi reel ücrette %8,5’lik kayıp oluşmakta. Ücretle geçinenlerin yaşadığı bu kayıp yıllar geçtikçe gelir adaletini iyice bozuyor.

BIS’in hatırlattığı enflasyonu kalıcı olarak %5’in altına indiren ülkelerde gelir adaletsizliğini ölçen Gini katsayısının hızlı şekilde düştüğü. Bunun anlamı da gelir adaletsizliğinin düzelme yoluna girdiği.

BIS, CNBC, Reuters

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler