Ekonomi
2001 Krizinin 20. yılında kamu bankalarının görünümü
1990’lı yıllarda yaşanan ekonomik istikrarsızlık küresel ekonomide ortaya çıkan krizlerle birleşerek genel olarak ekonomideki kırılganlığı artırmış ve bunun bir sonucu…
1990’lı yıllarda yaşanan ekonomik istikrarsızlık küresel ekonomide ortaya çıkan krizlerle birleşerek genel olarak ekonomideki kırılganlığı artırmış ve bunun bir sonucu olarak da Kasım 2000 ve Şubat 2001 tarihlerinde Türkiye’de zincirleme ekonomik krizler yaşanmıştır.
2001 krizi öncesinde bankaların açık pozisyonları ve bilanço dışı kalemleri hızlı bir şekilde büyümüş, geri dönmeyen kredilerin oranı yüzde 11-12 seviyelerine yükselirken net karlılıkları da düşmüş ve sermaye tabanında erime gözlenmiştir. Kriz öncesi dönemde kamu bankaları özellikle bilanço dışı işlemler (görev zararları) ve Hazine’yi fonlama çabaları nedeniyle çok yüksek likidite ihtiyacı içinde girmiştir.
2001 krizi sonrasında uygulanan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı kapsamında kamu bankalarının ve genel olarak bankacılık sisteminin etkin çalışmasını sağlamak amacıyla bir dizi tedbir hayata geçirilmiştir. Bu çerçevede, kamu bankalarının görev zararlarını kapatmak ve negatif sermaye yapısını düzeltmek için Hazine tahvil ihraç ederken TCMB de bu bankaların likidite problemini çözmek için Hazine senetlerini alarak kamu bankalarına fon sağlamıştır. Bankacılık sektörüne ilişkin reform çalışmaları kapsamında ise BDDK başta kamu bankaları olmak üzere bankacılık sisteminin bir bütün olarak yeniden yapılandırılması, sektöre ilişkin risk yönetimi, denetim ve gözetimin iyileştirilmesi için çeşitli tedbirleri hayata geçirmiştir. Öte yandan, kamu borç yönetimi ve genel olarak kamu maliyesi alanında yapılan reformlarla da Hazine’nin likidite ve borç yönetimi güçlendirilmiş, kamu bankalarına yönelik görevlendirmelerde oluşacak zararın bütçede ödenekleştirilmesi sağlanmıştır.
2001 krizi sonrasında hayata geçirilen reformların etkisiyle kamu bankalarının sermaye yapısı güçlenmiş, bilançoları ve risk pozisyonları sektör ortalamaları doğrultusunda oluşmuştur. Bununla beraber, 2015 yılında Cumhurbaşkanı kamu bankalarının ucuz kredi yoluyla ekonomiyi desteklemesi çağrısında bulunmuş ve kamu bankaları da hazırladıkları kredi eylem planı ile reel sektörün finansman ihtiyacını karşılanması kapsamında kredi genişlemesi sürecine girmiştir. Bunun bir sonucu olarak kamu bankaları ile sektör arasında bazı ayrışmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ağırlıklı olarak kredi ve mevduat yapısı ile yabancı para genel pozisyonunda gözlenen bu farklılıkların sermaye yapısı üzerinde de etkileri bulunmaktadır. Bu değerlendirme notu ile söz konusu bilanço kalemlerinden hareketle kamu bankalarının durumu ve 2001 yılında bankacılık alanında sağlanan kazanımların ne ölçüde muhafaza edildiği tartışılmaktadır.
Kaynak:tepav.org.tr