Dünya Ekonomisi
UNESCO : 2030’a doğru Dünya’nın en büyük sorunu iklim değişikliği
2030’a kadar toplumların önündeki en büyük dört zorluk; iklim değişikliği ve biyo-çeşitlilik kaybı, şiddet ve çatışma, ayrımcılık ve eşitsizlik ile…
2030’a kadar toplumların önündeki en büyük dört zorluk; iklim değişikliği ve biyo-çeşitlilik kaybı, şiddet ve çatışma, ayrımcılık ve eşitsizlik ile yiyecek, su ve barınma eksikliği olarak sıralandı.
UNESCO tarafından küresel çapta gerçekleştirilen araştırma, 2030’a kadar toplumların önündeki en büyük dört zorluk olarak; iklim değişikliği ve biyo-çeşitlilik kaybı, şiddet ve çatışma, ayrımcılık ve eşitsizlik ile yiyecek, su ve barınma eksikliğini ortaya koydu.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Mayıs-Eylül 2020 döneminde küresel ölçekte 25’den fazla dilde kullanıma sunulan çevrimiçi bir ankete, 15 binden fazla kişinin yanıtlarına dayalı, “World in 2030” başlıklı araştırma raporunu yayınladı. Daha çok gençlerin ilgisini çeken ankete katılanların %57’sini 35 yaşın altında ve %’35’ini 25 yaş altı kişiler oluşturdu.
İklim Değişikliği, önümüzdeki 10 yılın en büyük sorunlarından biri
68 sayfalık raporda, önümüzdeki 10 yılda iklim değişikliği ve biyo-çeşitliliğin azalması, dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük meydan okumalardan biri olarak öne çıktı. İklim değişikliği ve biyo-çeşitliliğin azalmasında dünyada bilinç düzeyinin yüksek olduğu anlaşılırken, araştırmaya katılanlar, dünyanın ortak sorunlarının eğitim ve küresel işbirliği gerektirdiğini inanmalarına karşın, çok azı dünyanın bu ortak sorunun üstesinden gelebileceğine inanıyor.
2030’a doğru Dünya’nın en önemli 4 sorunu!
UNESCO’nun araştırmasına katılanlar, 2030’a kadar toplumların önündeki en büyük dört zorluk olarak; iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı, şiddet ve çatışma, ayrımcılık ve eşitsizlik ve yiyecek, su ve barınma eksikliğini vurguladılar.
Raporda yer alan 11 farklı küresel zorluktan ilk sırayı, katılımcıların %67’sine göre en önemli sorun olan İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı aldı. Bu sorunun altını çizenler, en çok artan doğal afetler ve aşırı hava koşulları, biyolojik çeşitlilik kaybı, çatışma veya şiddet riski, okyanuslar üzerindeki etkiler ve en önemlisi, sorunu çözmek için giderek daha az umut olduğu konusunda endişeli. Bu zorluğun üstesinden gelmek için katılımcılar; yeşil çözümlere yatırım yapmayı, sürdürülebilirlik eğitimi, uluslararası işbirliğini teşvik etmeyi ve bilime güven inşa etmeyi işaret ettiler.
Katılımcılar ayrıca şiddete ve çatışmaya (%44), ayrımcılığa ve eşitsizliğe (%43) ve yiyecek, su ve barınma eksikliğine (%42) dikkat çektiler.
“İnsanların endişelerini gidermek için daha fazla çabaya ihtiyaç var”
Araştırmanın amacının “COVID-19 salgınıyla bağlantılı büyük bir bozulma anında, dünyanın her yerinden insanların karşılaştığı zorlukları dinlemek” olduğunu vurgulayan UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, “Bize net bir şekilde anlattılar. İklim değişikliğini ele almaya, şiddeti azaltmaya ve özellikle eğitim yoluyla eşitliği teşvik etmeye yönelik programlarımız büyük önem taşıyor. Bununla birlikte, insanların özel endişelerini ele almak için daha fazla çabaya ihtiyaç vardır ve bunu yapmanın yolu çok taraflılıktır. Çok taraflılığa olan güvenin yeniden tesis edilmesi, somut ve etkili projelerin uygulanmasını gerektirir ve bu, Organizasyonumuzun rolünün merkezinde yer alır” dedi.
Haberin devamı burada.