Dünya Ekonomisi
Aşılama ve global toparlanma gecikiyor, Gelişen Piyasalar geride kalıyor
Çalışmalarını Birleşmiş Milletler bünyesinde sürdüren Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus bugün bir açıklama yaptı. Dünya genelindeki…
Çalışmalarını Birleşmiş Milletler bünyesinde sürdüren Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus bugün bir açıklama yaptı.
Dünya genelindeki corona virüsü aşısına erişimde büyük bir dengesizlik olduğunu söyleyen Ghebreyesus, “Corona virüsü aşısının dünya çapındaki dağılımında şok edici bir dengesizlik var. Birçok ülkede risk altındaki insanlara yetecek kadar bile aşı yok” dedi.
Ghebreyesus, “Yüksek gelire sahip ülkelerde ortalama her dört kişiden birine Covid-19 aşısı düşüyor. Düşük gelirli ülkelerde ise her 500 kişiden sadece biri corona virüsü aşısına erişebiliyor” ifadesini kullandı.
Dünya ekonomisinin aylık ivmesini ölçen JP Morgan -IHS Markit bileşik PMI Mart’ta 54.8’le 79 aylık zirvesine erişerek, çok hızlı bir toparlanmaya işaret etti. Fakat, Almanya ve Fransa’da Şubat sanayi üretiminde sert daralma ve ABD’de yeniden artışa geçen ilk işsizlik başvuruları tam istihdam ve optimal büyüme erişmenin çok zaman alacağını düşündürüyor.
Dünya ne zaman salgının yaralarını saracak?
13 ülkede faaliyet gösteren insan kaynakları danışmanlık şirketi Wyser Türkiye’deki firmalar da dahil Avrupa, Asya ve Amerika’daki 500’den fazla yönetici ile yaptığı özel araştırmanın sonuçlarını yayınladı.
Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre firma yöneticilerinin yüzde 31’i, dünya genelindeki ekonomik toparlanmanın ancak 2021 sonunda tamamlanacağına inanıyor. Önümüzdeki 6 aylık süreçte işe alım ihtiyaçlarının yüzde 58.9 olacağı saptanan araştırmada işe alınacak kişilerin yüzde 65.3’ünün ise uzman pozisyonunda çalışanlardan oluşacağı anlaşıldı. Araştırmadan elde edilen verilere göre şirketlerin yakın gelecekte ihtiyaç duyduğu yeni profesyonellerin uzmanlıklarının; yüzde 45.5’i Danışmanlık , yüzde 34’ü Satış ve yüzde 33.3’ü Araştırma alanında olacağı tespit edildi.
‘Ekonomik durum kötü’ diyenler yüzde 40
Ankete katılanların yüzde 40.6’ı, ekonominin durumunu hem Covid öncesinden hem de 2020 ilkbaharının ortalamasından daha kötü olarak değerlendirirken, sadece yüzde 11.8’i mevcut durumun 2020 ilkbaharından daha iyi olduğunu ve Covid-19 salgınının ortaya çıkmasından bu yana stabil bir şekilde düzeldiğini dile getirdiler. Katılımcıların yüzde 23.2’si ekonomik durumun 2020 ilkbaharından daha iyi olduğunu, ancak Covid-19 salgınından önceki dönemden daha kötü olduğunu, yüzde 24.4’lük kesim durumun 2020 ilkbaharından bu yana stabil olduğunu ancak Covid-19 salgınından önceki dönemden daha kötü olduğunu düşünüyor.
Yüzde 30’u ayakta kalmak için marjını düşürdü
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre moda ve lüks eşya sektöründeki şirketlerin yüzde 30’u, gelirlerinin yüzde 40’ından fazlasını kaybettiği ortaya çıkarken, perakende sektöründeyse iki farklı durum oluştu. Bir yandan yöneticilerin yüzde 15.4’ü şirket gelirlerinin yüzde 40’ından fazlasını kaybettiklerini belirtirken, bir yandan da perakende, gelirlerinin yüzde 25’inden fazlasını kaydeden en çok şirketin bulunduğu ikinci sektör olarak tespit edildi. 100’den fazla çalışanı olan KOBİ’lerin krizle daha iyi mücadele ettiği; sadece Yüzde 4.2’lik kısmının, gelirlerinin yüzde 40’ından fazlasını kaybettiği araştırma kapsamında anlaşıldı. Araştırma sonuçlarına göre şirketlerin neredeyse yüzde 30’u ayakta kalmak adına marjlarını düşürürken, beşte birinden fazlası küçülmeye gitmek durumunda kaldı.
Gelişmekte Olan Piyasalar geride kalmaya başladı
Aşılama kampanyalarının ülkeden ülkeye değişen hızı büyümeye de yansımaya başladı. Ayrıca ABD doları ve tahvil faizlerinin yükselmesi de Gelişmekte Olan Ülkeler’in para politikasını sıkılaşatırmasını gerektiriyor. Ek olarak, durmak bilmeyen emtia enflasyonu da bu ülkeler grubunu zengin Gelişmiş Ülkeler’den daha kötü vuruyor. Sonuçta, Mart ayında Çin dışında Gelişmekte Olan Piyasalara finansal fon girişi sıfırlanırken, Investing yazarı Michael Kramer “Gelişmekte Olan Piyasalar Düşüşte, Avrupa Yükselişte” başlıklı makalesinde piyasalarda durumu özetledi.
Makaleden kritik başlıklar şöyle:
“Gelişmekte olan piyasaların hisseleri, 2020’nin en popüler gruplarından biriydi. Ancak bu durum Ocak sonu ve Şubat başlarında değişmeye başladı; grubu ölçen iShares MSCI Emerging Markets ETF (NYSE:EEM), şu an %7,4 düşmüş durumda. Bir opsiyon analizine dayalı olarak, mevcut düşüş henüz tamamlanmamış olabilir.
Gelişmekte olan piyasalar grubundaki bu zayıflamanın nedenlerinden biri, güçlenen ABD doları ve yükselen ABD faiz oranları. Bu yükseliş yatırımcıların risk iştahını azaltırken, aynı zamanda ABD doları ile yüksek miktarda ticaret yapan ya da borçlanan ekonomilerin masraflarını artırıyor.
Doların yükselişi iki ucu keskin bir kılıç, çünkü her piyasa üzerinde aynı etkiyi yaratmıyor. Bu da opsiyon traderlarının bahis oynamalarına yol açtı ve bu yüzden yükselen piyasalardaki satışlar henüz bitmedi. 7 Nisan’da, 21 Mayıs vadeli 51 dolar EEM satış opsiyonlarına yönelik açık pozisyon seviyelerinde yaklaşık 32.000 sözleşmelik artış yaşandı. Bu satış opsiyonları, sözleşme başına 0,45 dolar civarında bir fiyata satın alınmış gibi görünüyor. Bu da EEM’nin fiyatının yaklaşık 50,55 dolara doğru gerilemesine işaret ediyor ki, bu da önümüzdeki birkaç hafta içinde ek %6,6’lık bir düşüş demek.
KPMG: CEO’lar 2022’ye kadar normale dönüş beklemiyor!
IMF: Yükselen Faiz Oranları Gelişmekte Olan Piyasaları Nasıl Etkileyebilir?
IMF Küresel Ekonomik Görünüm: Türkiye büyüme beklentisi aynı