Döviz
Reuters: Dolar baskı altında
Piyasalarda enflasyonun yaklaşık 2 yılın zirvesine yükselmesi ardından Merkez Bankası (TCMB) açıklama ve eylemleri takip edilirken bugün tatilden normal işlemlere…
Piyasalarda enflasyonun yaklaşık 2 yılın zirvesine yükselmesi ardından Merkez Bankası (TCMB) açıklama ve eylemleri takip edilirken bugün tatilden normal işlemlere dönecek olan küresel piyasalar izlenecek. Dolar/TL halen 8.1060-70 arasında.
Asya borsaları, ABD’den gelen bir başka güçlü ekonomik verinin küresel tahminleri desteklemesiyle yükselirken döviz ve tahvil piyasaları dolar ve ABD Hazine tahvil getirilerindeki bir aylık hızlı yükselişten sonra kazanımlarına ara verdiler.
ABD Hazinesi’nin gösterge nitelikteki 10 yıl vadeli tahvilinin faizi New York’taki işlemlerde yatay seyrederken, Asya seansında iki baz puan düşüşle %1,6860’a indi.
Dolar endeksi, %0,4 kayıpla 25 Mart’tan bir gördüğü en düşük seviyeye düşerken, sabahki Asya işlemlerinde daha da düştü. Dolar endeksi 92.668 seviyesine indi.
Tüketici yıllık enflasyonu %16,19 ile 2019 ortasından beri en yüksek seviyelere yükselirken, yükselişin önümüzdeki aylarda da devam etmesi bekleniyor. Bu kapsamda TCMB’nin enflasyondaki yükselişe dair söylem ve eylemleri yakından takip edilmeye devam ediliyor.
Ekonomistler yeni bir kur etkisi olmadığı senaryoda Nisan’da enflasyonun yılın en yüksek seviyesini göreceğini, sonrasında ise yıl sonuna doğru düşüşe geçeceğini öngörüyordu. Ancak bu beklentiler TCMB’de başkan değişimiyle birlikte kur şoku oluşması nedeniyle önümüzdeki günlerde yeniden revize edilecek görünüyor.
Revizyonlarda enflasyondaki Nisan ayında beklenen zirvenin daha da yükseltilmesi, zirvenin Nisan’dan sonraki aylara sarkması, enflasyonun daha uzun süre yüksek kalması ve beklenen düşüşün daha sınırlı kalması öne çıkıyor.
Bu ay izlenecek ana gelişmeler arasında piyasaların bu ay bir faiz indirimi yapılmayacağını tahmin ettiği 15 Nisan’daki TCMB faiz kararı toplantısı ve ay sonundaki enflasyon raporu yer alıyor.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Enflasyon faiz ilişkisine baktığımızda Nisan ayı verileri yeni bir faiz artışını zorunlu kılmıyor. Ancak %30’u aşan üretici fiyatları enflasyonunun tüketici fiyatlarına da yansıyacak olması ve TL’deki değer kaybı enflasyonu etkileyecek önemli riskler. Piyasalar önümüzdeki aylarda enflasyonun yükseleceği noktanın belki yeni bir faiz artışı fiyatlaması getirecek noktaya ulaşıp ulaşmayacağını anlamaya çalışıyor” dedi ve ekledi:
“Mevcut değişimlerden sonra TCMB’nin faiz artışı yapamayacağına ilişkin piyasa öngörüsü %19 politika faizinin yeterli olmayacağının anlaşıldığı bir noktada TL’yi büyük bir baskı altında bırakabilir. Bunun dışında en önemli konu ABD faizleri… 2013 benzeri bir senaryo endişesi TL ve benzer para birimlerini baskılıyor. Lokallerin döviz satım yönünde eğilimlerinin geçmiş günlere göre yavaşlasa da devam ettiğini de görüyoruz.”
Naci Ağbal başkanlığındaki TCMB, politika faizini beş aydan kısa bir sürede 875 baz puan artırması liranın değer kazanmasına sebep olmuştu. Bankacılara göre politika faizinin %19 seviyesinde bulunması TL için hala önemli bir destek oluşturmaya devam ediyor.
Ancak Erdoğan’ın ansızın Ağbal’ı görevden alarak, yerine kendi gibi yüksek faizin yüksek enflasyona sebep olduğu görüşüne katılan Şahap Kavcıoğlu’nu ataması, piyasalarda faizlerin erken indirileceği ve gizli sıkılaştırma gibi alışılagelmedik yöntemlere dönüleceği endişelerini artırarak Türkiye’yi yeni bir kur krizinin eşiğine getirdi.
Kavcıoğlu’nun geçen hafta sıkı para politikasına bağlı kalacağını taahhüt etmesi ve ABD Hazine tahvil faizlerindeki gerileme Cuma günü kur 8 seviyesinin altına kadar geriledi. Ancak dolar/TL bu seviyelerde kalamadı. Bu düşüşte yabancı yatırımcının tatil nedeniyle pozisyon kapamaları hacim düşüşleri ile birlikte yurtiçi yatırımcıların işlemlerde ağırlık kazanması etkili oldu. Hem yurtiçi haber akışı, hem de ABD tahvillerinin yeniden yükselişe geçmesi sonrası dolar/TL güne 8.2 civarında başladı.
Ağbal’ın TCMB başkanı olduğu dönemde 20 milyar dolar civarında Türkiye varlıklarını artıran yabancılar başkan değişimi sonrası çıkış yönünde işlem yaparken lokal yatırımcılar 230 milyar dolarlık döviz varlıklarının 10 milyar dolar gibi bir kısmını TL’ye çevirdiler. Bankacıların verdiği bilgiye göre lokaller hem döviz alım hem satım yönünde bu hafta da aktif olmaya devam ediyor. Bankacılar işlemlerin döviz satım ağırlıkta devam ettiğini belirtiyorlar.
QNB Finansbank Araştırma’ya göre, Global risk iştahındaki toparlanma ile TL üzerindeki değer kaybı baskısı hafiflerken USD/TL gerileyerek bu sabah 8.12 seviyelerinde başladı. 5 yıllık Türkiye CDS primi 450 baz puana indi. 2 yıllık tahvil faizi ise yataya yakın bir seyir %18.56 seviyesine geldi.
Analitik bilanço verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre TCMB’nin brüt döviz rezervi 2 Nisan haftasında 3.2 milyar dolar gerileyerek 87.5 milyar dolar olmuştur. Bu düşüşün 1.1 milyar dolarlık kısmı, bankaların TCMB’de zorunlu karşılık, teminat depo ve rezerv opsiyon mekanizması kapsamında tuttukları rezervdeki gerileme ile ilgilidir. Bu doğrultuda, net rezervlerin de haftalık 2.1 milyar dolar gerilemeyle 10.7 milyar dolar olduğunu hesaplıyoruz. İncelenen hafta içerisinde bankaların TCMB ile yaptıkları swap miktarı 42.7 milyar dolar ile yatay seyretmiştir. 30 Mart tarihindeki 2.0 milyar dolarlık eurobond itfası, net rezervlerdeki düşüşün ana sebebi olarak gözükmektedir.
SABAH analizi: Çekirdek enflasyon 2 yılın zirvesinde. Faiz indirimi başka bahara!
Bitcoin fiyatları 58 bin dolarda seyrediyor
Goldman Sachs petrol stoklarının normale dönmesini bekliyor