Döviz
Kaldı geriye cevapsız sorular: TL kredi faizi hangi seviyede?
Başkan Kavcıoğlu’nun vermiş olduğu faiz indirim sinyali ardından son 3 ayda TL’de yaşanan ciddi türbülans veya erime sonrasında, Pazartesi günü,…
Başkan Kavcıoğlu’nun vermiş olduğu faiz indirim sinyali ardından son 3 ayda TL’de yaşanan ciddi türbülans veya erime sonrasında, Pazartesi günü, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ekonomik önlem paketi ve bu paketin içerisinde en büyük öneme sahip dövize endeksli mevduat (DEM) ürünü, piyasa yansıması buldu.
Pazartesi akşam üzeri, Kabine toplantısı öncesinde 18,25 seviyelerinde olan USDTRY kurunun, dün sabah ilk işlemlerde 11’li seviyelere kadar gerilemesi sonrası, kurumsal müşterilerden gelen talebin de etkisi ile kurun yeniden 14,30 seviyelerine kadar yükseliş kaydettiğini görsek de, piyasa duyumlarına ve teyide muhtaç haberlere göre, kamunun da devreye girerek döviz piyasasında boy göstermesi ile arz/talep koşulları 13 seviyesinin altında dengelendi.
TL’nin değer kaybetme eğiliminde olduğu son aylarda, borsa cephesini hep ön plana taşıyarak, hisse senetlerinin arkasında durduk. Yaşanan sert yükselişi, hep bir motivasyon ile yorumlamaya çalıştık: TL’nin değer kaybına borsa göğüs gerdi dedik, dolar bazında ucuzladı dedik, lakin özellikle Bankacılık endeksinde, 1,695 endeks seviyesinin aşağı yönlü geçilme ihtimali belirince, dikkatli olunması gerektiğinin de altını çizdik. Dün devre kesicilerin yeniden çalıştığı günde, BIST100 ana endeksi %8; bankacılık endeksi ise %1,8 değer kaybetti. TL’nin değer kazandığı dünkü günde, bu sefer da tam tersi bir şekilde, borsadan yüklü bir çıkış yaşanmasının sebebini tam olarak bilmesek de, hisse satışından gelen TL’nin döviz talebi doğurduğunu işittik.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, dün yeni adı ile “kur korumalı TL vadeli mevduat” ürününün detaylarını açıkladı. Buna göre bankalar 3, 6, 9 ve 12 ay vadeli mevduat açılabilecek. Mevduat faiz oranı en düşük TCMB politika faizi kadar olacak. Ürün sadece gerçek kişilerle yapılabilecek ve erken kapama durumunda faiz kaybı yaşanacağı gibi, kurun mevduat açıldığı tarihten daha düşük olması halinde anapara aşağı yönlü güncellenecek. Demek ki opsiyon primi bedava değil. Anlaşmayı bozmamak gerekecek! Bankalar, söz konusu vadelere denk gelecek şekilde mevduat açacak, opsiyon primi (yani kurun mevduat faizinden daha fazla yükselmesi durumunda) (aradaki fark) Hazine tarafından karşılanacak.
Ürünün, döviz piyasasında var olan talebin önüne bir yere kadar geçme ihtimali barındırdığını düşünmekle birlikte, mevcut Döviz Tevdiat Hesaplarına (DTH) bozum getirip getirmeyeceğini ise zaman içinde tecrübe edeceğiz. Bir ihtimalle de olsa, yeni döviz talebini azaltması beklenen bu uygulama aslında üstü örtülü de olsa, TL mevduat sahibine ciddi oranda faiz artışı yapılması ile eşdeğer olduğunu tüm çıplaklığı ile itiraf etmek gerekiyor.
Peki tekrar manşetimize geri dönmek gerekirse, TL mevduat dövize endekslendiğine göre, aradaki kur farkını da Hazine üstlendiğine göre, TL mevduat faizinin % olarak tam da nereye denk geleceğini ön göremiyoruz. Soru şimdi geliyor: Bu durumda, tüm TL krediler de mi dövize endeksli olacak? Daha basit sorayım, TL kredi faizini nereye göre belirleyeceğiz?
Pazartesi günü, ekonomik önlem paketi açıklanmadan %24 seviyesine dayanan ve tüm zamanların zirvesine yükselen 10 yıl vadeli gösterge devlet tahvilinin bileşik faizi, döviz piyasasında yaşanan olağanüstü hareke rağmen dünü günü sadece %23,58 seviyesine gerileyerek tamamladı. Kaldı geriye cevapsız sorular. Kurun yükselmesi ile ithal mal fiyatları üzerinde yaşanan geçişkenlikle mal ve hizmet fiyatlarının yapılan zamlar ne olacak? Hazine kur koruması yükünü ne kadar kaldırabilecek? Asgari ücret artışı gibi radikal ve sert kararları da beraber düşünürsek, kamu maliyesi yani bütçeye etkileri ve yansımaları ne olacak?
Dün gündemin aşırı yoğun ve yıpratıcı olmasına rağmen, sabah saatlerinde açıklanan tüketici güven endeksi belki de pek çok kişinin gözünden kaçmıştır. TÜİK-TCMB işbirliği ile hazırlanan endeksin Aralık ayı sonuçları, beklentimize paralel önceki aya oranla %3,1 azalarak tarihinin en düşük seviyesinde gerçekleşti. Tüketici güveninde yaşanan erozyonun ardında, yapılan politika hatasının büyük bir payı olduğunu düşünüyoruz.
Her sene olduğu üzere, yılı bitirmeye hazırlanırken, küresel mali piyasaların iyimser olma isteğinin ağır bastığına şahit oluyoruz. Hızla artan Omicron vaka sayılarına rağmen, semptomların çok hafif geçirilmesi belki de arka planda piyasaları motive ediyordur. ABD borsalarının dün geceyi %2’ye varan yükselişle tamamlaması ardından bu sabah Asya borsalarında çok daha düşük oranlarda da olsa hakim renk yine yeşil. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise bir miktar kırmızılar görüyoruz.
Brent petrol 3 gün önce gerilediği 69 dolar seviyesinden bu sabah yeniden 74 dolar seviyelerine toparlanırken, kıymetli maden cephesinde, gümüşün sesimizi duyarak geçen haftayı 22,10 dolar üzerinde tamamlamayı başarması ardından hafif de olsa yukarı yönlü kıpırdanma isteği taşıdığını görüyoruz. Benzer bir şekilde, günlerdir teknik çizginin üzerine yükselmesini beklediğimiz direnişin parası bitcoin de bu sabah 49,500 dolar ile yeni bir maceraya çıkmaya hazırlanıyor (bakınız grafik).
Küresel mali piyasalarda hava yıl sonu etkisi ile ılımlı. Batı aleminde Noel ve Yılbaşı hazırlıklar sürerken, bügün İngiltere ve ABD’de açıklanacak büyüme verileri ve ABD’de ikinci el konut satışları yakından takip edilebilir. USDTRY ilk işlemlerde güne 12,25 seviyelerinden başlıyor.
iktisatbank.com