Borsa
ANALİZ: Borsa yükselmeye devam edecek mi?
Türkiye geçtiğimiz hafta bir “kur şoku” yedi kafasına. Ama, yükselen kurun BİST-100’e yaradığını da gördük. BİST-100 haftalık bazda %3.45 değer…
Türkiye geçtiğimiz hafta bir “kur şoku” yedi kafasına. Ama, yükselen kurun BİST-100’e yaradığını da gördük. BİST-100 haftalık bazda %3.45 değer kazanırken, işlem hacminde de yükseliş gözlendi. Yükselen enflasyon ve güçlü büyümenin atbaşı hareket ettiği “reflasyon” dönemlerinde hisse senetlerinin değer kazanması normal. Çünkü ülkemizin dar sermaye piyasası menüsünde enflasyona karşı koruma sağlayıp, ek olarak da büyümeden yararlanma opsiyonu sunan tek enstrüman hisse senetleri.
Hafta içinde finans yayınlarında bazı uzmanların Borsa’da yeni bir uzun soluklu ralli döneminin başladığı görüşünü izledik. Dünyada coşkulu bir risk iştahı varken, bu tahmini yapmak kolay. Fakat, 2022 yılında Türkiye’nin de içinde bulunduğu Gelişmekte Olan Piyasaların (GOP) bir kez daha Gelişmiş Ülke hisse senetlerinin gerisinde kalacağı beklentisi varken, üstelik de yabancı işlem hacmi çok düşükken, böyle bir beklenti anlamlı olabilir mi? BİST-100 Endeksi nereye kadar yükselebilir?
Tuncay Turşucu (Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu), on yıllardır Borsa’da doğru tahminleri ile ün yapmış tecrübeli bir hisse analisti ve stratejist. Hafta başında Hürriyet’te yer alan demecinde Borsa’nın yükselişini banka kar beklentileri ve TCMB’nin 18 Kasım’dan sonra faiz indirimlerine ara vereceği görüşüne bağlıyor.
“Hisse senetleri piyasalarındaki yükselişe baktığımızda 21 Ekim tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 200 baz puan faiz indiriminin ardından özellikle banka hisseleri başta olmak üzere hareketin başladığını söylemek mümkün. Bunu birden fazla nedene dayandırmak mümkün. Ancak en önemlilerinden birisi, önden yüklemeli ve beklentilerin çok ötesinde yapılan faiz indiriminin piyasalar tarafından artık faiz indirimi sürecinin sonuna gelindiği şeklinde algılanması ve piyasaların bu belirsizlikleri fiyatlara yeteri kadar dahil etmiş olması olarak söyleyebilirim.
Ayrıca faiz indirimi Banka sektöründe net faiz marjını artıracağı için son çeyrek bilançolara yönelik olumlu algıların oluşması. Buna banka hisselerinin özsermayelerinin 4’de 1’ne gerilemiş olmasının verdiği ucuzluk hissi de eklenince banka hisseleri öncülüğünde bir yükseliş görünüyor.
Teknik olarak, orta vadede 1700-1800 gibi seviyeleri bile görebiliriz. Çünkü, piyasalarda TL için olabilecek her türlü olumsuzluk oldu sayılabilir. Tabi bunun faturası yüksek enflasyon, geçim sıkıntısı ve hayat pahalılığı olarak yansıyor. Hissedeki yükselişler bu açığı kapatmaya çalışacak”.
Habertürk yazarı ve Borsa’nın duayeni Abdurrahman Yıldırım da Borsa’da yükseliş trendinin süreceği görüşünde, fakat risklere de dikkat çekiyor:
“TL’nin getirisinin negatif olması elbette bu paradan uzaklaşmayı, kaçınmayı beraberinde getiriyor. Geçen yıl bunu yaşadık. Dövize yönelenler olduğu gibi, altın alanlar da oldu, gayrimenkule gidenler de.
-Peki bu yıl ne yapacaklar? Seçenekler daha azalmış durumda. Çünkü altının yıldızı geçen yılki gibi parlamıyor.
-Yine geçen yılki yöneliş ve kredi faizlerinde düşüklüğün etkisiyle gayrimenkul fiyatları fırladı. Son bir yılda konut fiyatları yüzde 33.4 düzeyinde arttı. Fiyat artışı cazibeyi elbette azaltır. Buna rağmen gayrimenkul hala bir seçenek ama likit bir varlık da değil.
Vadeyi uzatırsak, hatta 2003 yılından bu yana duruma bakarsak borsanın getirisi enflasyonu net bir şekilde yendi. 2003’te BİST/TÜFE ortalaması 0.97 iken, 2021 yılı 10 aylık döneminde 2.34’e yükseldi. 18 yılda borsa endeksi tüketici enflasyonun yüzde 144 üzerine çıktı. Temettü gelirlerinin eklenmesiyle oranın daha yukarı çıkacağı açık.
-Enflasyondan arındırılmış borsa endeksi bize diyor ki, orta ve uzun vadede hisse senetleri enflasyona karşı korur, hatta onu yener.
Toplam borsa şirketlerinin karlarında yüzde 60’ın üzerinde bir artış gerçekleşiyor.
-Yıl sonunda karlar kesinleşecek ve bilançolar açıklanacak. Temettü dağıtımına karar verilecek. Borsanın ortalama yüzde 3 civarında seyreden temettü verimliliğinin biraz daha artması beklenir.
Borsanın önü pek çok bakımdan açık. Buna belki ayrı bir yazı konusu yapmak daha iyi. Bu yolda tek ve en büyük risk ise küresel piyasalarda meydana gelebilecek sert bir düzeltme yaşanması.
-Böyle bir düzeltme İstanbul Borsasını etkiler ama hareket sona erdiğinde diğer piyasalardan daha az yara alması da muhtemeldir. Çünkü yeterince ve fazlasıyla değer yitirmiş bir piyasanın daha nereye kadar yitireceği de hesap edilmeli”.
Borsa’da yükseliş nereye kadar?
Bizim Menkul Değerler’in haftalık raporuna göre, “7,04x olan BİST100 cari F/K çarpanı 8,9x olan 5 yıllık ortalamasına göre %21,2 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazelemesine rağmen koronavirüs ve petrol fiyatlarındaki hareketler nedeniyle uluslararası endekslere paralel şekilde 2017 yılından beri en düşük seviyelerini de gördü. Mevcut çarpandaki ıskontoya rağmen önümüzdeki dönem için belirsizliklerin artıyor olması BİST için aşağı yönlü riskleri artırabilir”.
BMD’in uyarısı hep akılda tutulmalı, ama ekonomi veya siyasetten yeni şoklar yemediğimiz bir ortamda, BİST-100’ün yıl sonu kar beklentilerinin olumlu etkisiyle 2-4 aylık bir süre zarfında %20’den biraz fazla prim yapması en makul senaryo.
Stagflasyon risklerini aşmak için 3 yatırım stratejisi
Oyak Yatırım’dan Revize Hisse Önerileri…