Borsa
AkYatırım: TCMB kararı sonrası hisse senedi beklentileri
TCMB faiz indirim kararı sonrası ilk tepki mali sektör hisselerinde belirgin değer kaybı, sanayi endeksinde, özellikle daha dirençli kalan inşaat,…
TCMB faiz indirim kararı sonrası ilk tepki mali sektör hisselerinde belirgin değer kaybı, sanayi endeksinde, özellikle daha dirençli kalan inşaat, cam, otomotiv, beyaz eşya ve havayolu şirketleri sayesinde %0,4 artış şeklinde oldu. Karar sonrası TL %1’in üzerinde değer kaybetti, aybaşına göre değer kaybı %5’i geçti. 10 yıllık tahvil faizi 70 baz puan artarak %18’in üzerine ve CDS primi de yeniden 400 baz puanın üzerine çıktı.
Ekonomistlerin yorumlarına bakıldığında önümüzdeki PPK toplantılarında da enflasyon/faiz dinamiklerinin gündemde önemli yer tutacağı anlaşılıyor. Özellikle banka hisseleri açısından piyasanın TL fonlama maliyetindeki düşüşten çok, kurdaki oynaklık ihtimalini ve bunun risk iştahına olası etkilerini fiyatladığı anlaşılıyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte kur üzerindeki oynaklık riskinin artabileceği varsayımı altında banka hisseleri güçlü üçüncü çeyrek beklentileri olmasına rağmen bir miktar zayıf performans gösterebilir.
Sanayi şirketleri açısından ise hem kurdaki oynaklık hem de küresel emtia/enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar sektör bazlı ayrışmayı belirginleştirecektir. Kur tarafında en son yüksek oynaklık yaşadığımız dönem 19 Şubat ve 22 Haziran arasındaki dönem (TCMB Başkan değişimi) olarak dikkat çekmişti. TL’nin %20 üzerinde değer kaybettiği bu dört aylık dönemde BIST-100 endeksi %8’in üzerinde değer kaybederken, demir/çelik hisseleri, havayolu hisseleri, kimya sektörü hisseleri, dayanıklı tüketim sektörü hisseleri nispeten daha iyi bir performans gösterdiler. Dolayısıyla kur oynaklığının artabileceği önümüzdeki süreçte de döviz kazancı sağlayan, döviz borcu olmayan, ihracatçı şirketlerin öne çıkacağını, şirket tercihi yaparken küresel piyasalardaki emtia ve enerji fiyat artışlarının da şirketlere etkisinin dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu kapsamda kısa ve orta vadede; (i) döviz kazancı sağlayanve Covid-19 sonrası yolcu trafiğindekitoparlanmanın olumlu yansıdığı havacılık şirketleri (THYAO, PGSUS, TAVHL), (ii) ihracat geliri sağlayan otomotiv şirketleri (TOASO, FROTO); (iii) yine ihracatı güçlü dayanıklı tüketim şirketleri (VESTL, VESBE, ARCLK), (iv) yabancı para gelir yapısı olan ve mobilitenin artması ile ürün marjları genişleyen TUPRS, (v) ürün fiyatlamasının küresel koşullara bağlı olarak ve döviz cinsinden yapıldığı demir çelik sektörü şirketleri (EREGL, KRDMD), (vi) ihracat tarafı güçlü seyreden ve yurtiçi ürün satışı makro koşullara nispeten bağımlı olmayan savunma sanayi sektörü şirketleri (OTKAR, ASELS), (vii)üretiminin bir bölümünü yurt dışında yapan ve ihracat avantajı olan SISE, (viii) döviz bazlı fiyatlama ve fiyatlarının son dönemde geri çekilen altın madenciliği şirketleri (KOZAL, KOZAA,) ve (viiii) güçlü ihracatı olan ve yurtdışında yeni satın alım yapan gıda şirketi (KRVGD) ön plana çıkmaktadır.
Ak Yatırım