FÖŞ yazdı: Kara kışın ortasında mali krizler tehlikesi
15 Ekim 2020Dünya ekonomisi bütüncül bir organizma. Ya da Kelebek Etkisi’nin her an içinde yaşadığımız laboratuar deneyi. Dünya ekonomisini bekleyen risk ve fırsatları anlamadan, Türkiye ekonomisi analizi yapmayı hep faydasız buldum. IMF’nin Güz Raporu ve tüm dünyada başlayan Covid-19 ikinci dalga global ekonomide “kara kışa” girdiğimizi müjdeliyor.
Bilmiyorum, belki de “müjdeliyor”, siz homo sapiens’in kulağına hoş gelmeyecek. Bendeniz naçizane bu Biçare Gezegen adına konuştuğum için “müjde” diyorum. Çünkü homo sapiens nüfusunun %50 azalması dışında bu Gezegeni yok olmaktan kurtaracak bir çare göremiyorum. Ama, “kehanet” diyelim.
Global ekonomi kara kışa girerken, Türkiye’nin de kadim bir üyesi olduğu Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ, Piyasalar = GOP) iyice zortladı. Bu gerçeği anlamadan ekonomimiz hakkında konuşmak beyhude.
Önce, bir kaç örnekle NİYE global ekonomiyi kavramamız gerektiğini belgeleyeyim. İhracatımız patlayacakmış. Nasıl? Arap ülkeleri boykota başladı, AB’de toparlanma yerini durağanlığa bırakıyor. Rus, İran, Irak ve Suriye ekonomileri de Covid-19 kurbanı oldu. Kime satacağız?
Bir danışmanlık kuruluşuna göre, 2021 yılında $27 milyar turizm geliri elde edebilir—mişiz. “Mişiz” de kalacak, çünkü gelecek yaz gelip de ilk aşılar homo sapiens üstünde denenmeye başladığında, insanlık öyle bir psikolojik yıkımdan çıkmış olacak ki, değil sınır-ötesi, sokak-ötesi yolculuğa dahi mecali olmayacak.
Şimid dönelim, Gelişmekte Olan Ülkeler’e. Önce Çin’le başlayalım, çünkü GOÜ’in bir çoğu bu ülkeye sattığı mallarla geçiniyor. Çin’den gelen resmi veriler güçlü bir toparlanmaya işaret ediyor. Eder tabii, bizim de Beijing gibi elini cebinden çıkarmayan, her gelene bahşiş veren bir hükümetimiz olsa, biz de büyürüz. Ama, üyesi olduğum Global Source Partners’in 29 ülkede “ajanları” var, o yüzden Çin’i sık frekanslı göstergeler vasıtasıyla takip edebiliyorum. Kamu ok, ama bireyler hala salgın ve işsizlik korkusu içinde sosyo-ekonomik faaliyetlere geri dönmekte fevkalade çekingen. GOÜ açısından Çin’in büyümesi değil, NASIL büyüdüğü önemli. Yine kamu yatırımları ve ihracatla büyüyorsa, kendinden başka hiç bir ülkeye yararı olmaz.
GOÜ’e talep yaratan ikinci dev ABD, orada da sık frekanslı göstergeler Eylül’den itibaren aktivitenin durulduğuna işaret ediyor. Ama, ABD ekonomisi ve dünyaya katkısı hususunda son sözü söylemeye hazır değilim. Eğer Biden seçilirse, federal hükümet varını-yoğunu harcayacak, Fed de ABD DİBS’ni kıtlıktan çıkmış sansar gibi hopur hopur yiyerek dolar likiditeyi hızla genişletecek.
ABD GOÜ’i kurtarabilir mi? Hayır, ve işte bizim branşın inceliği de buradan başlıyor. Çünkü, ABD’de bütçe açığının genişlemesinin yarattığı borçlanma Fed’e daha hızlı parasal genişleme alanı yaratırken, bu para artık yurtdışına gitmeyecek. DİBS faizleri ve enflasyon yükselecek, ABD’ye yoğun sermaye girişi olacak. ABD doları değer kazanırken, GOP yine kuruyacak.
Eğer siz de benim gibi hobi olarak GOP’la ilgili makale ve raporları takip ediyorsanız, konsensusa yakın bir görüşün son derece iyimser olduğunu görürsünüz. Ama, bu iyimserlik daha GOP’a damlamadı. Ağustos’tan itibaren sıcak para girişleri durdu. Halen GOÜ dış borçlanma ile ayakta duruyor. Onun da sonu gelmeye başladı. Moodys’e göre, bu sene GOÜ bütçe açıkları ortalama %2.1 genişlerken, IMF raporuna göre de Büyük Covid-19 Kapanması esnasında yeniden hızlanan dış borçlanma artık mali istikrarı bozma noktasına geldi.
Bu ince ayrıntıyı iyi anlamak lazım. Çünkü, uzmanlar Fed ve AMB para basıp da, GOÜ tahvil faizleri ABD ve Almanya’dan yüksek oldukça paranın GOP’a kayacağını iddia ediyor. Ama, öyle olmuyor ve olmayacak. IMF’in Finansal İstikrar Raporu’ndan okuyorum, Brookings’in meşhur TIGER global öncü göstergeler endeksine bakıyorum, yukarda arz ettiğim sebepler yanında demokrasi ve reform eksikliğinden dolayı GOÜ büyüme üretemiyor. Grafiği aşağıdadır.
Özellikle Türkiye için önemli bir ayrıntı daha var. Ticari bankalar acaip batık kredi yazacak. Bunların bir kısmını devlet üstlenecek, ama bir kısmı da sermayeden uçup gidecek. Yani, Covid-19 esnasında 24 saat aralıksız kredi veren global ticari bankalar, dünya ekonomisi toparlanır toparlanmaz frene basarak sermaye biriktirme ve bilanço risklerini azaltmaya çabalayacaklar. Bir Alman bankası düşünün, tonlarca kredi batırmış. Şimdi yeni kredi talepleri arasında tercih yapmak zorunda. Önce Alman şirketine mi kredi verir, yoksa Türk bankasının sendikasyon kredisine mi katılır? Alman şirketine verir kardeşim, Türkiye daha yüksek faiz ödemeyi kabullense de, “evine yakın” alanlara çekilir.
Financial Times’da Jonathan Wheatley and Valentina Romei’nin ortak kaleme aldıkları bir makaleye göre (Emerging economies face rising interest rates as capital flows ebb), IMF mali kriz riskine yakın GOÜ sayısının bir yılda 15’ten 35’e yükseldiğini tespit ediyor.
Son olarak da size geleceği iyice karartan 2 haber vereyim. Bizim “otoriteler” aşı ha geldi, ha gelecek diye sırtımız sıvazlarken, Batı’da önde giden 3 aşının insan deneyleri durduruldu. Artık onaylansalar da çok geç. Çin ve Rus aşıları ise uluslararası tıp standartlarını henüz tatmin etmiyor. Satış başlasa dahi, kaç kişi kullanır sizce? Yine Yahoo’dan bir haber, sürü bağışıklığı diye bir kavram da yok. Yani son günlerde moda olan “yaşlıları eve kapatalım, gençleri bırakalım fingirdeşip virüsü kapsınlar, nasıl olsa bünyeleri sağlam” görüşü toplu katliam sonuçları verecek. Makaleye göre yalnız ABD’de bu stratejinin uygulanması 2 ila 6 milyon can kaybına mal olabilir.
Burası Dünya, buradan çıkış yok.
Kullandığım kaynaklar
A Bridge to Economic Recovery: Be Aware of Financial Stability Risks
Emerging economies face rising interest rates as capital flows ebb
October 2020 update to TIGER: COVID-19 remains an impediment to the global recovery
Moody’s: Emerging markets face spending constraints
Experts: COVID-19 herd immunity strategy could lead to ‘overwhelming death and devastation’
Bu arada; gelecek hafta sanal eğitim veriyorum, içerik ve katılım şartları da bu linkte