Dr. Ozan Bingöl: “Dövizin kendisi de, vergisi de dalgalı”
2 Ekim 2020Döviz satış işlemlerinde 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınan ve Bakanlar Kurulu Kararı ile 2008 yılında sıfıra indirilen Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, kamuoyundaki kullanımı ile “Kambiyo Vergisi”, 15 Mayıs 2019’dan itibaren tekrar binde 1 olarak uygulamaya girdi. Böylece döviz satım işlemlerinde 15 Mayısa Kadar “SIFIR” olan Kambiyo Vergisi oranı 15 Mayıs 2019’dan itibaren binde 1 olarak uygulanmaya başladı.
İşte bu karardan sonra hem kurun hem de kura ilişkin uygulanmaya başlayan kambiyo vergisinin (BSMV) dalgalanmaya başladı.
Peşinden 7 Aralık 2019 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7194 sayılı kanunun 8. Maddesi ile binde bir olarak uygulanan bu vergi %100 artırılarak binde iki oranına yükseltildi. Ayrıca bu oranının yükseltildiği 7194 sayılı kanunun 8. Maddesinde Cumhurbaşkanına binde 2 olan bu yeni oranı on katına kadar artırma yetkisi verildi.
Dalgalanma devam ederken 24 Mayıs 2020 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete ile birlikte binde 2 olan bu verginin oranı %1’e yükseltilmiş oldu. Yani uzun süreden sonra ilk kez alınmaya başlandığı 2019 yılının mayıs ayından tam 1 yıl sonra %1000 artış ile karşılaşmış olduk.
Tabi ki kambiyo vergisinin bu dalgalı serüveni çabucak bitecek gibi de görünmüyordu. Ve nitekim öyle oldu. 24 Mayıs 2020 tarihinde %1’e yükseltilen kambiyo vergisi bugünkü (30 Eylül 2020) resmi gazetede yayımlanan karar ile tekrar binde 2’ye indirilmiş oldu.
BSMV’den elde edilen gelir ne kadar oldu?
Son 14 yıl içinde 114.8 milyar TL BSMV tahsilatı yapılmıştır. Bu rakam 2006-2019 vergi gelirleri toplamının %2,4’üne denk gelmektedir. Ancak bu oran ortalama oran olup son yıllarda artış göstermiştir. Örneğin 2006 yılında toplam vergi gelirleri içerisindeki payı %1,91 olan BSMV’nin 2019 yılı sonu itibariyle vergi gelirleri içerisindeki payı %3,37’ye yükselmiştir. Yani 14 yılda ortalama vergi gelir artışına göre BSMV %77 daha fazla performans göstermiştir. 2020’nin ilk dört ayında ise toplam tahsil edilen vergi gelirlerinin %3,8’i BSMV’den toplanmıştır. Kambiyo işlemleri üzerindeki BSMV artışı sonrası bu oranın %4’lere ulaşması ve geçmesi çok uzun zaman geçmeden realize edilecek gibi gözüküyor.
Kambiyo Vergisi Niye Bu Kadar Dalgalı?
Kambiyo vergisindeki dalgalanmada, bu verginin yükseltilmesinde döviz dalgalanmalarını sınırlandırması şeklinde bir etki doğuracağı inancının etkili olduğunu düşünüyorum. Bu etkinin doğmadığı gibi, olumsuz etkiler (kayıt dışılık, dövizin yastık altına gitmesi ve benzeri) oluştuğu dikkate alınarak bu kez indirime gidildi.
Kambiyo vergisi oran artışı ile ilgili olarak bir başka yazımızda aynen aşağıdaki yorumda bulunmuş idik:
“Ancak vergilerin kamu harcamalarını karşılamak için gelir elde etme fonksiyonu dışında fonksiyon ve etkileri de söz konusudur. Bu nedenle, BSMV uygulamalarını salt vergi politikası aracı olarak görmemek gerekir.
Özellikle kambiyo işlemleri üzerindeki BSMV uygulamaları ülkeye para giriş çıkışlarını doğrudan etkiler. Uluslararası fonların Yüksek kambiyo işlem vergisi, döviz alışlarının merdiven altına kaymasına, ellerinde deste deste dövizlerle satış yapan sokak arasında dolaşan satıcıların artmasına, kayıt dışılığa yol açar. Bu kayıt dışılık sadece vergisel anlamda sonuç doğurmaz. Aynı zamanda finansal sistem dışına kayan işlemler nedeniyle, paranın izinin sürülmesini zorlaştırır. Bu ise kara para aklayıcılarının, terörü finanse edenlerin, suç geliri elde edenlerin takibini de güçleştirir.
Uzun lafın kısası, vergi gelirleri içinde parlayan bir yıldız haline gelen BSMV, vergi uygulamasının farklı boyutları göz ardı edilirse, suç örgütlerinin, terörü finanse edenlerin, kayıt dışı çalışanların da yıldızı olmaya namzet!
Bugünkü düzenleme ile yukarıdaki uyarımızda belirttiğimiz hususların görülmüş olduğunu umut ediyorum. Ancak her zaman söylediğimiz gibi, vergi çok boyutlu, pek çok unsurdan etkilenin ve pek çok unsuru etkileyen bir politika aracıdır. Bu aracın doğru ellerde, doğru şekilde kullanılması gerekir.
Bu kapsamda, yapılan bir vergi düzenlemesinin hangi sektör ve kesimler için ne tür etki doğuracağı, vergi dışı etkilerinin ne olacağı, bütçeye katkısının veya etkisinin ne büyüklükte olabileceği gibi pek çok hususun analize dahil edildiği “Düzenleyici Etki Analizleri”nin yapılması gerekmektedir.
Burada da görev en başta “Hazine Maliye Bakanı ile bürokratlarına” düşer. Yoksa Sayın Cumhurbaşkanımızı iki ayda bir Kambiyo oran kararı imzalatarak yorarlar. Piyasaya da net olmayan, anlaşılmaz mesajlar yollarlar. Bence, vergi düzenlemelerinde biraz daha profesyonellik, özen ve dikkate ihtiyaç olduğunu belirtmemde yarar bulunmaktadır.
Kambiyo vergisinin kısa zamandaki bu dalgalı hareketlerini Aşık Ali İzzet‘in aşağıdaki dörtlüğü de gayet güzel anlatmaktadır:
“Bir kararda duramadım
Ben bu sırra eremedim
Seher vakti göremedim
Yıldız gibi aktı geçti…”
Dr. Ozan Bingöl
Vergi Uzmanı
Başkent Üniversitesi Öğr. Gör.